Hamilelik bir kadının yaşamında yarattığı fiziksel değişikliğin yanı sıra psikolojik değişimleri de beraberinde getirir. Bu değişimleri rahatlıkla karşılayabilmenin bir yöntemi de yogadan destek almaktır. Dokuz ay on günü kapsayan bu süreçte genel sağlık dengesi ve bedenin doğuma hazırlanması açısından nefes teknikleri, beden duruşları, konsantrasyon, meditasyon ve gevşeme tekniklerini içeren doğum öncesi yoga çalışmalarına katılmak gebelik sürecinde anne adayının kendisini daha huzurlu ve hafif hissetmesine yardım eder.
Hamilelik esnasında özellikle sırt, karın ve kasık kaslarının çalıştırılması çok önemlidir.
Sırt kaslarının güçlendirilmesi bel ağrılarını azaltır ve duruş bozukluğu oluşumunu önler. Karın kaslarının kuvvetlendirilmesi artan ağırlığın daha kolay taşınmasına yardımcı olurken pelvis kaslarının güçlenmesi doğum esnasında bedenin daha fazla esnemesi ve açılmasını kolaylaştırır, doğum esnasında görev yapan kas gruplarını güçlendirir, hamilelik sonucu gelişen dolaşım ve sindirim gibi kimi rahatsızlıkları giderir, doğum öncesi ve doğum sırasında oluşan ağrıların azalmasını sağlar. İlerleyen süreçte rahim sarkması, idrar tutamama benzeri sorunlara da daha az rastlanır.
Hamilelik döneminde salgılanan relaksin hormonu bağ, doku ve kasların gevşemesini sağlayarak anne adayının günbegün değişen bedenine uyum göstermesine yardımcı olur. Bu hormon sayesinde vücudu gevşeyen anneler doğum öncesi yoga ile gelişen esnekliklerine kalıcılık kazandırırlar ve hatta bu esnekliği hayat boyu koruyabilirler.
Hamilelik boyunca yoga uygulanması sonucunda bir yandan denge ve fiziksel koordinasyon gelişirken diğer yandan zihinsel gerginlik, stres giderilir. Doğum sonrası iyileşme ve vücudun eski formuna dönmesi hızlanır.
Yoga anne adayının özgüvenini besler ve anne bebek arasında olumlu, sağlıklı bir iletişim kurulmasına zemin hazırlar.
Uygulama Basamaklarının Yararları…
Asana ‘Duruş’ Teknikleri, hamilelik sürecinin huzurlu bir şekilde geçmesi ve rahat bir doğum için annenin bedenini güçlendirir, kan dolaşımını kuvvetlendirerek bebeğe giden kan akımını ve dolayısıyla bebeğin besin kalitesini artırır. Ayakta yapılan duruşlar bedene zindelik, canlılık verirken denge duruşları hafiflik hissini deneyimletir. Oturarak yapılan duruşlar sükuneti, bükülme ve dönüşler arındırıcı tesirleri ile bedeni takviye eder.
Pranayama ‘Nefes’ teknikleri, gerek annenin gerekse bebeğin daha iyi oksijenlenmesini ve yaşam enerjisi ile dolmalarını sağlar.
Dharana ‘Konsantrasyon’ teknikleri esnasında düşüncelerin onlara tutunmaksızın akıp gitmesine izin verilerek zihinden geçenler salt bir gözlemci olarak izlenir. Böylelikle zihin boşalır. Kişinin üzerinde geçmiş ve gelecekle ilgili baskılar azalınca ilgili zaman dilimlerine ilişkin olayların yükü üzerinden kalkar, gereksiz endişeler ve günlük kaygılar uzaklaşır. Odaklanma gücünün yanı sıra bireyin imgeleme gücü gelişir. Zihinsel dalgalanmaların dinişi duygusal tutarsızlığı ortadan kaldırır.
Dhayana ‘Meditasyon’ Teknikleri, hamilelik esnasında yaşanan korku, endişe, duygusal ve zihinsel karmaşayı bertaraf etmek için seçenek sunar. Anne adayının farkındalığına dokunarak içinde büyüttüğü bebek ile temasa geçmesine yol açar. Anne-bebek arası güvenli bağın gelişimine destek verir.
Derin Gevşeme Teknikleri, hamilelik sırasında ve doğum için fiziksel ve ruhsal gevşeme becerilerinin kazanılması için anne adayını besler ve güçlendirir.