Doğru nefes alma, fiziksel performans üzerinde oluşacak dalgalanmanın denetlenebilmesi açısından hayati önem taşıdığı gibi, bireyin kaygı ve korkularından arınıp rahatlama ve sakinleşmeye yönelik gereksinimini karşılaması ve onu olumsuz bir ruh hali yerine neşeli ve güvenli bir duygu duruma taşıyacak nitelikli yapısı itibarıyla bireyin etkinliğini artıracak en önemli aracıdır diyebiliriz.

Bireyler özellikle yarışma, sınav, iş görüşmeleri, toplantılar vb. Performans sergilemeleri gereken etkinlikler öncesinde sık sık kaygılı, gergin, telaşlı olurlar. Her ne kadar bir miktar heyecan kişiyi diri tutar ve zararlı olmazsa da aşırı heyecana bağlı olarak gergin bir vücut bireyin fiziksel ve ruhsal konumu üzerinde olumsuz tesir yaratır. İdeal konumda vücudun kan akışının %40’ı beyinde , %30’u üst gövdede ve %20’si aşağı vücut bölgesinde akar. Aşırı heyecan ve gerilmede vücut kanının %70’i beyne yollanır, %20’si alt karın bölgesinde, %10’u ise ayak ve aşağı vücutta kalır. Aşağı seviyede dolaşan kan miktarının düşmesine bağlı olarak vücut ısısı da değişir ve düşer. Aynı zamanda heyecan ve gerginlik nefes alışverişinin hızlı ve yüzeysel yapılmasına neden olur. Kan oksijen seviyesi miktarı düşer. Vücut kan oksijen seviyesini metabolizmasını yavaşlatarak idare etmeye çalışır. Bu durum özellikle performansın etkin şekilde sergilenmesi gerekli ortamlarda bireyin hareketliliği ve akışkanlığını kısıtlayıcı rol oynar.

Doğru nefes alma tekniklerinin uygulanması önemlidir, zira;

a. Yeterli oksijen iç organların, hormon salgılayan bezlerin, sinir sisteminin ve beynin çalışması için zorunludur.

b. Beynin diğer organlardan daha fazla oksijene ihtiyacı vardır.

c. Yeterince oksijen alınmadığında, zihinde bulanıklık, negatif düşünce, depresyon, işitme ve görme bozuklukları başlar.

d. Yaşlanmanın en belirgin sebebi hücrelerin yetersiz oksijen almasıdır. Akut dolaşım bozukluğunun kalbe giden oksijeni durdurması kalp krizine;
beyne giden oksijeni durdurması beyin kanaması ve harabiyetine yol açar…

e. Düzgün ve yeterli nefes alamama sürekli yorgunluk ve depresif hal yaşatır, uyku düzeninde sorunlar yaratır. Bireylerin aynı döngüde kalmaları
bağışıklık sistemlerini zayıflatır.

f. Canlı olmanın ve genç kalmanın en önemli şartı temiz kan dolaşımıdır.

Doğru nefes alma tekniklerinin yararları;

a. Vücuttaki kan kalitesi, artmış olan oksijen oranı nedeniyle yükselir, böylelikle sistemden toksinlerin atılmasına yardım eder. Besinler daha iyi emilir
ve sindirilir. Mide gibi sindirim sistemi organları daha fazla oksijen alır ve daha iyi çalışır.

b. Beyin, omurilik, sinir merkezleri ve sinirler dahil olmak üzere sinir sisteminin sağlığında düzelme görülür. Bu, artan oksijen girişiyle sinir sisteminin
iyi beslenmiş olmasından kaynaklanır ve nihayetinde vücudun her bölgesine ulaşan sinir sisteminden tüm vücuda sağlık yayılması anlamına gelir.

c. Vücudun salgı bezlerinde gençleşme görülür. Bilindiği üzere, beyin diğer organlara nazaran üç kat fazla oksijene ihtiyaç duyar. Sonuç olarak bu,
yeterince beslendiğinde kontrol ettiği bezlerin iyi çalışarak metabolizmanın gençleşmesine yardımcı olacağı anlamına gelir.

d. Cilt gençleşir. Kırışıklıklarda azalma yaşanır ve cilt pürüzsüzleşir.

e. Derin solunum sırasında diyaframın hareketi iç organlara masaj etkisi yaparak söz konusu organlardaki kan dolaşımını uyarır.

f. Derin, yavaş solunum kalbin yükünü hafifletir ki doğal olarak bu daha dinç, daha etkin ve kuvvetli bir kalp demektir. Ayrıca daha düşük tansiyon ve
dolayısıyla daha az kalp hastalığı ihtimali anlamına da gelir.

g. Derin ve yavaş solunum kilo kontrolünde yardımcıdır. Fazla kilolularda fazladan alınan oksijen yağların daha etkili yakılmasına yardım ederken
zayıflarda fazladan alınan oksijen aç kalmış olan doku ve bezlerin beslenmesini sağlar. Farklı deyişle doğru nefes, doğru kiloyu destekler.

h. Yavaş, derin ve ritmik solunum kasların yavaşlayarak kalp atışlarının yavaşlamasını sağlar ve sonuç olarak vücutla birlikte kafanın da
rahatlamasına yardımcı olur.

i. Nefes tekniklerinin uygulanması ile gevşeme, bedene odaklanma ve kaygı kontrolü sağlanır.