‘Kendilerini samimiyetle açıp Yoga ile Tedavilerine Destek Oluşturma Yolculuklarına beni dahil ederek varlığımı onurlandıran sevgili öğrencilerime derin şükranlarımla..’
DNA’nın hasarı neticesinde hücrelerin kontrolsüz veya anormal bir şekilde büyümesi ve çoğalması durumu kanser olarak tanımlanmaktadır.
Bilindiği üzere, sağlıklı vücut hücreleri bölünebilme yeteneği taşır, bu yetenekleri ile ölen hücrelerin yenilenmesi, yaralanan dokuların onarılması mümkün olur. Bu yeteneğin sınırlı oluşu dolayısıyla sonsuz şekilde bölünme olanak dışıdır. Her hücre belli bir bölünebilme sayısına sahip olup, doğal olarak ne zaman ve nerede bölünebileceği bilgisine haizdir.
Kanser hücreleri ise bu bilinçten yoksun olarak kontrolsüzce bölünmeye başlar ve çoğalır. Pek çok kanser hücresinin toplaması sonucu oluşan tümörler normal dokuları sıkıştırabilir, içine sızabilir ya da tahrip edebilir. Kanser hücrelerinin oluştukları tümörden ayrılmaları durumunda kan veya lenf dolaşımı aracılığı ile bedenin diğer kısımlarına ulaşması gündeme gelebilir. Ulaşılan bu bölgelerde tümör kolonilerini meydana getirir ve büyümeye devam ederler. Böyle bir yayılma olayına metastaz adı verilir.
Farklı tipteki kanserler, farklı hızlarda büyür, değişik yayılma biçimleri gösterirler ve farklı tedavilere yanıt verirler. Her türe özgü iyileştirme evresi farklı bir süreci takip edebilir.
Yoga Teknikleri bu evrede tıbbi tedavi yöntemlerine bir alternatif olmayıp, tıbbi tedavi süreci devam ederken içerdiği fiziksel, zihinsel, duygusal ve ruhsal gevşeme ve arınma teknikleri aracılığı ile sürecin rahatlık içinde sürdürülmesi ve bütüncül esenlik duygularının kazanımı için bir dizi uygulamayı kapsar.
Yoga uygulamaları farklı kanser tipleri için farklılaştırılmış teknikler bütününü içerir. Bu aşamada, Asanalar farklı deyişle yoga duruşları çalışılan kişinin fiziksel uygunluk seviyesi göz önünde bulundurularak seçilir. Dolayısı ile yoganın rehabilitif özellikleri öne çıkan gevşetici, rahatlatıcı ve yumuşatıcı nitelikli fiziksel tekniklerinin uygulanması önceliklendirilir.
Diğer yandan ağrı ile başa çıkmada etkin bir yöntem olarak Pranayama ‘Nefes Teknikleri’ kullanılır.
Bilindiği üzere, Yoga kadim bilgiler içinde yer alan en eski “Stres Yönetimi” yöntemidir.
Günümüzde pek çok kanser tedavi merkezi ya da birimlerinde tıbbi tedavinin desteği olarak yoga uygulamaları devam etmektedir. Halen, kanserle başa çıkma yöntemi olarak otoriteler imgelemden yararlanmanın önemine işaret ediyorlar. Stella Weller’ın da belirtiği üzere, imgeleme psiko-nöro biliminin (sinir, bağışıklık ve iç salgı bezleri sistemleriyle ilgili) prensiplerine dayanıyor : “Zihnin imgelediğini bağışıklık sistemi yerine getirebilir”. Bu bedenin kanser karşısındaki en doğal silahını oluşturur.
Tam olarak bu noktada Yoga, konsantrasyon Sanskrit dilindeki karşılığı ile ‘Dharana’ ve meditasyon ‘Dhayana’ metodları ile imgelem, odaklanma ve derin yoğunlaşma biçemleri ile psiko-nörolojik yaklaşıma bir destek oluşturur.
Yoga Yolu ile Kanserle Başa Çıkma eğitimini aldığım Hocam Jnani Chapman, bu deneyimin içinde olanlar için yaşama yeni bir perspektif kazandırmanın önemine işaret ederek, tedavi dönemini kişilerin yaşam felsefelerini yeniden gözden geçirebilecekleri, kendilerine uyumlu görüşler ile uyum sağlamayanlar arasında bir ayıklama yaparak, kendilerinden yeni bir kişinin yaratımını gerçekleştirebilecekleri bir süreç olarak değerlendirir. Yoga ile bu süreci aydınlatmak amacıyla zaman zaman Yoga felsefesinin çalışmayı besleyici bir unsur olarak Yoga destek programına alınmasını salık verir.
Bu çalışmada önem kazananlar;
- Fiziksel bedenle çalışırken sistematik olarak kişilerin duygu ve duyarlılıklarına hassasiyetle yaklaşarak fiziksel düzeyin geliştirilmesi,
- Çalışma sürecinde danışan/çalışılan bireyin içinde bulunulan anda kendi duygu ve duyumlarına farkındalık kazandırarak duygusal düzeyin güçlendirilmesi,
- Danışan/çalışılan kişinin düşünce, davranış, fikir ve kalıplaşmış alışkanlıklarının dikkatlice gözlemlenerek zihinsel düzeyin rahatlatılması ve kişinin kendini ifade yönünde güçlendirilmesi,
- Enerji düzeyinde kişinin gözlemlenilerek var olan ve sürecin doğal bir yansısı olarak öne çıkan stresin yönetimi için uygulayıcının bilinçlendirilmesidir.